Türkçe

						
Bir senaryoda fikir ne anlama gelir? Bir senaryo için fikir nasıl yazılır?

Tüm bu soruların cevaplarını arıyorsanız, bu makaleyi okuyun. Senaryoda fikir sahibi olmak en önemli unsurlardan biridir. Senaryo belli bir fikre dayandığında senaryo yazarı nereden başlayıp nerede biteceğini zaten biliyor ama senaryoyu yazmaya bir fikir olmadan başlayınca odaklanamıyor ve nasıl başlayıp nasıl bitireceğini bilemiyor. Sonraki sahneler rastgele düşünülür, bu durumda senaryo yazarı seyircinin dikkatini neye çekeceğini bilemez çünkü senaryosunun nasıl biteceğini bilemez. Senaryo yazarı, herhangi bir zamanda izleyicide şaşırtmak, heyecanlandırmak, güldürmek, korkutmak veya başka bir şekilde duygu uyandırmak için izleyiciden her zaman bir adım önde olmalıdır. Senaryo yazarı, senaryo boyunca seyirciye beklenmedik tuzaklar kurmalıdır, yani. izleyicinin filmi izlerken senaryo yazarının ne düşündüğünü önceden bilmesine ve sonraki her sahnede nasıl hissedeceğini düşünmesine bile gerek yok. Bunu yapabilmek için senaryo yazarının önceden hazırlanmış olması, yani bu fikir üzerine kendi senaryosunu oluşturabilmesi için önceden belirli bir fikre sahip olması gerekir. Fikrin ne olduğunu tam olarak açıklamak için çeşitli örnekler kullanılabilir, örneğin hapishaneden kaçmak isteyen bir mahkum, daha önce kimsenin aklına gelmemiş bir fikir düşünür ve ardından bir kaçış planı çizer. Kaçış planının nasıl hazırlandığı önemli değil, asıl mesele, sonunda kaçış planının fikrin amacına ulaşmasıdır. Senaryo yazarı senaryo yazarken de seyircinin ilgisini çekmek için şimdiye kadar kimsenin aklına gelmemiş özgün bir fikirle ortaya çıkıyor ve bu fikirden yola çıkarak senaryoyu sonlandırıyor.

Bir fikrin ne olduğunu anlamak için yazarın yaratıcı yeteneğe sahip olması gerekir. Bazen senaryo yazarı, senaryoyu hangi konuda ve hangi yönde yazacağını bilemez, çok düşünür ve sonunda kitap okuyarak bilgisini artırmakla iyi senaryo yaza bilecegini düşünür. Ama, artan bilgiyle, sanatsal yaratıcılık yeteneyi artmaz, eğer senaryo yazarı bir fikrin ne olduğunu anlamıyorsa ve senaryolarını sadece bilgi ve dünya görüşüne dayanarak yazıyorsa, artık senaryo yaratıcılıktan daha çok bilime odaklanıyor. Bir film senaryosu, sanatsal yaratıma dayanmalıdır ve eğer senaryo bilimsel ve diğer teknik bilgilere dayalıysa, o zaman daha çok bir belgesel film senaryosu ile uyumludur. Kısacası, bir senaryo yazarı uzun metrajlı bir film için senaryo yazarken düşündüğünü değil, hissettiğini yazmalıdır. Senaryo yazarlığı mesleği sanatsal yaratım alanına ait olduğu için senaryo yazarları sanatsal düşünceye ve yaratıcı yeteneğe öncelik vermesi gerekir, bazı senaryo yazarları meslek alanlarını birbirine karıştırırlar. Dolayısıyla yeteneksiz bir senaryo yazarı, gece gündüz film izleyerek, kitap okuyarak mükemmel bir bilgi ve bakış açısıyla mükemmel bir senaryo yazabileceğini düşünür ama bu tamamen yanlış bir yoldur. Senaryo yazarları özelliklerinden biri de sanatsal yaratıcılık ve tanrıdan gelen yetenekdir. Sanatsal yaratıcılık duygusuna sahip olmayan bir kişi, sanatsal movzu üzerine kaliteli ve etkili bir senaryo yazamaz. Bir senaryo fikri genellikle bir cümleden oluşur ve bir senaryo fikri tek bir cümleyle ifade edilebilir.

Yukarıdakilere bir örnek, İran yapımı olan “Cennetin Çocukları 1999” filminin fikridir. Filmin orijinal fikri, ayakkabısı olmayan fakir bir öğrencinin bir yarışmada ikinci olmak istemesidir çünkü birinciye bir kupa, ikinciye ise yeni bir çift ayakkabı verilir. Bu harika fikir, sanatsal yeteneğe sahip senaryo yazarları bu fikre dayalı bir senaryo yazma konusunda ilham veriyor. Böylece Macid Macidinin mükemmel bir fikirden yola çıkarak yarattığı "Children of Heaven" filmi 1999'da en iyi yabancı film dalında Oscar'a aday gösterildi.